Kasım ayında gerçekleşen TOBB SAİK’in İstişare Toplantısı ve TÜSAF Çalıştayı hakkında izlenimlerini paylaşan SAB Başkanı Doğan Şen, toplantılar sonrasında acentenin trafik bağımlılığından kurtulmak için diğer ürünlerin satışına emek sarf etmesi ve diğer zorunlu sigortalara eğilmesi gibi konulara odaklandıklarını söyledi.
Sigorta Acenteleri Derneği (SAB) Başkanı Doğan Şen, kasım ayında gerçekleştirilen TOBB SAİK’in İstişare Toplantısı ve TÜSAF Çalıştayı hakkında izlenimlerini paylaştı. “Mesleğimiz adına iki ayrı toplantıya katılmak üzere yollara düştük. SAB derneğimizi temsilen ben, Ayhan Çalık ve Alp Tümer arkadaşlarımla birlikte işimizi, ailemizi ihmal ederek, cebimizden ciddi paralar harcayarak mesleğimiz adına katma değer sağlamak üzere emek sarf ettik” diyen Şen, kendileri gibi birçok acentenin ve acente dernek yöneticilerinin de o toplantılarda olduğunu söyledi.
Şen sözlerine şu şekilde devam etti: “Hepimiz mesleğimizin sorunlarını çözmek, sıkıntıları bertaraf etmek için önerilerde bulunduk, düşüncelerimizi paylaştık. Bu paylaşımlar kah kendi aramızda kah Hazine Müsteşarı, TSB Genel Sekreteri ve şirket yetkilileri dahilinde oldu.”
İlk toplantının 16 Kasım Perşembe günü Ankara’da SAİK İstişare Toplantısı şeklinde gerçekleştiğini dile getiren Şen, “Katılım sayısı yeterli seviyedeydi ve yaklaşık 3 saat sürdü. SAİK’in bugüne kadarki icraatlarını dinledik. En önemli icraat acentelerin KOBİ sayılması, KOSGEB kredilerinden ve vergi indirimlerinden faydalanmasıydı ve gerçekten önemli çalışmalardı. Hazine Müsteşar Yardımcımız Ahmet Genç, yıllardan beri aramızda bulunması nedeniyle bize umut verdi, bazen de yapmadıklarımızla ilgili sitem etti. Ağırlıklı olarak trafik sigortasından bahsetti, taban komisyonun acentelere sağladığı faydaları anlattı. Sonra acente ve dernek başkanları düşüncelerini paylaştı, gördük ki tüm yapılan iyi şeylere rağmen acenteler mutsuz, bardağın boş tarafından sitemler ve isyanlar gün yüzüne çıktı. Temel sorun, acentenin para kazanamıyor oluşu. Bu nedenle birçok acente kapandı, bunun sebebi olarak da trafik sigortası gösteriliyor” dedi.
“ACENTELER DE DİJİTALE YATIRIM YAPMALI”
Bu toplantıdan, SAB olarak bu güne kadar savundukları, anlatmak istediklerine yakın öğretileri aldıklarını, daha doğrusu bu konulara odaklandıklarını belirten Şen, bu konuları şu şekilde sıraladı: “Geleceğe yönelik proje içinde acente eğitimine önem verilmesi, acentenin dijitale yatırım yapma mecburiyeti, trafik bağımlılığından kurtulmak için diğer ürünlerin satışına emek sarf etmesi, diğer zorunlu sigortaların aktif hale getirilmesi, DASK’ın %100 sigortalılık oranına kavuşması ülkemiz menfaatine bir projedir ve acente bu proje içinde yer almalıdır, acentelerin eğitilmesi ve nitelikli hale gelmesi, penetrasyon oranının artırılması.”
Doğan Şen, izlenimlerini anlatmayı şöyle sürdürdü: “Ertesi gün değerli dostum PASAD Başkanı Necmi Üze ile İzmir’e doğru yollara düştük ve TÜSAF Çalıştayı’na katıldık, burada da 500-600 kişi arasında bir kalabalığın varlığından memnuniyet duyduk, demek ki acenteler artık sorunlarına dünden daha fazla sahip çıkmaya başladı ve STK’ları önemsiyor.
“PROFESYONEL SATIŞ ELEMANLARINA İHTİYAÇ VAR”
İlk günkü iki oturumdan birinde görüşlerimizi paylaştık, inandığımız konuların tutanaklara geçmesini istedik, ama özellikle acentenin satışlarını artırmakla ilgili ‘profesyonel satış örgütlerini kurmak üzere, profesyonel satış elemanlarına’ ihtiyacı anlattık. Ev hanımları, başka bir işte çalışanlar eğitime tabi tutularak, SEGEM belgesi almaları sağlanarak, bunların sadece bir acenteye iş getiren, karşılığında komisyon alan ama basit usulde vergilendirilen kişilerin sisteme girmesinin sağlanmasını istedik. Trafik dışındaki zorunlu sigortalara acentelerin eğilmesi gerekliliğini anlattık, DASK ile ilgili projelerimizi aktardık. Doğu’da acentelik alamayan kişilerin önünü açmak için, tüm branşlarda ruhsat almış sigorta şirketlerinin her ilde en az bir acentelik tesis etmesi zorunluluğunun getirilmesini istedik. Acentelerin zorunlu sigortaların sonuçlarından sorumlu tutulmaması gerekliliğini savunduk. Acentelerin poliçe satışı dışında yaptığı hizmetlerin bir ücreti olması gerektiğini anlatarak, tarifeye bağlanmasını istedik.
Özellikle de acentelerin birlikte hareket etmesinin ne kadar önemli olduğunu, bunu teminen TÜSAF’ın dışarıda kalan tüm acente derneklerini bünyesine alması gerektiğini; bu olursa seçimsiz Meslek Komitesi ve SAİK’in teşekkül edeceğini, dolayısıyla çalışacak, fikir üretecek acentelerin bu kurumlarda yer alacağını ve acentelerin kazanacağını ifade ettik.” Her iki toplantıda emeği geçen herkese mesleği adına teşekkür eden Şen, “SAB olarak her toplantıda, her görevde olacağımızı ve sektöre katma değer sağlamaya devam edeceğimizi ifade ederim” dedi.
