BES’te 2009 yılında 11 fon türü işlem görürken, 2017 yılında bu sayı 18’e yükseldi. Bunun sonucunda, katılımcıların portföylerindeki dağılım oranları da çeşitlenmeye başladı.
BES, sosyal güvenlik sisteminden alınacak emeklilik gelirine ek gelir yaratmak ve kişilerin emeklilikteki refahını artırmak amacıyla kurulmuş bir sistem. Uzun vadeli bir yatırım/tasarruf aracı olduğu için de fon türlerinin kısa vadeli dalgalanmalarından ziyade uzun vadeli fon gelişimi katılımcılar ve portföyleri için çok daha anlamlı oluyor. Ancak birçok fon türü olması, bir yatırım stratejisi gereksinimini de beraberinde getiriyor. Katılımcının portföyündeki riski dağıtması ve portföyüne birden fazla fon türünü dahil etmesi, daha az risk ile daha yüksek getiri elde etmesini sağlıyor.
Bu bağlamda, fon türlerinin artması ve katılımcıların da bu fonları portföylerine dahil etmesi önem kazanıyor. Örneğin; devlet katkısı fonları hariç, 2009’da 11 fon türü işlem görürken; Altın Fonu, Karma Borçlanma Araçları Fonu, Katılım Standart Fonu gibi fonlar da eklenerek 2017’de bu sayı 18’e yükseldi. Böylece katılımcıların alternatifleri de çoğaldı. Bunun bir etkisi olarak, katılımcıların portföylerindeki dağılım oranları daha da çeşitlenmeye başladı.
Her bir fonun ilgili yıl içindeki günlük hacimleri dikkate alınarak, o yıl içindeki toplam fon varlığına oranları hesaplanmış ve ilgili oranlar yandaki grafikte gösterilmiştir.
TL cinsinden Kamu Borçlanma Araçları Fonu dağılımının yıllar içerisinde azalmasından kaynaklanan farkın, hem Altın Fonu gibi 2009’dan sonra işlem görmeye başlayan fon türlerinin, hem de Esnek, Değişken, Standart ve Yabancı Para Cinsinden Kamu Borçlanma Araçları Fonu gibi fon türlerinin dağılım yüzdelerinin artması ile dengelendiği ve fon türleri dağılımındaki çeşitlenmenin her yıl arttığı görülüyor.
Örneğin; 2009’da, sistemdeki toplam varlığın yaklaşık %53’ü TL cinsinden Kamu Borçlanma Araçları Fonunda değerlendirilirken, 2017 yılında bu oran %23’e düştü. Diğer taraftan, Değişken Fon’un toplam varlık içerisindeki oranı 2009’da %4 iken, 2017’de %12’ye ulaştı. Aynı şekilde, Yabancı Para Cinsinden Kamu Borçlanma Araçları Fonu’nun oranı %3’ten %10’a ve emeklilik şirketlerinin tercihleri doğrultusunda yönetilen Esnek Fon’un toplam varlığa oranı da %15’ten %20’ye yükseldi.
Geleneksel fon fiyatları gelişimi analizleri, dönem başı ve dönem sonu fon fiyatlarının karşılaştırılması şeklinde yapılmaktadır. Yatırımcı için böyle bir karşılaştırma, fonun içindeki varlıkların değer kazancını ifade etse de, Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki katılımcılar için bu yöntem çok fazla öneme sahip değil. Böyle bir değer artışı sadece dönem başında tüm birikimini toplu olarak BES’te değerlendirmeye başlayıp dönem sonunda ayrılan katılımcılar için geçerli.
Bunun yerine katılımcıların büyük bölümü (%95’i) aylık olarak katkı payı ödemektedir. Bu durumda, ortalama bir katılımcı, yılın 12 ayında, 12 değişik fiyattan fon alacak ve yılsonunda elde ettiği getiriye bakacaktır. Daha detaylı analizde ise katılımcı aslında tam olarak emekli olduğu anda fonunun toplam değerine bakmalıdır. Ancak bu durum bile tam getiriyi ifade etmemekte, kişi Bireysel Emeklilik Sistemi’nde dahil olacağı “Emeklilik Gelir Planı” ile birikimlerini ihtiyacı olduğu kadar kullanabilmekte ve birikiminin geri kalanını fonlarda değerlemeye bırakabilmektedir. Yani tipik bir katılımcı için değerleme ilk katkının yatırıldığı andan son maaşın çekildiği ana kadar devam etmektedir.
Ancak ne yazık ki bu şekilde düzenli yatırım yapan katılımcılar dahi genellikle ödedikleri katkı payları toplamını sene sonundaki birikimleriyle karşılaştırmakta, katkı paylarının ay ay yatırıma yönlendirildiğini, yıl içinde yatırılan katkılar için tam yıllık getiri elde edemediğini ve son ay yatırılan kısmının sadece 1 ay nemalandığını gözden kaçırabilmektedirler. Ayrıca, kredi kartı ile yapılan ödemelerde bu süreler kredi kartının blokaj süresi kadar da ötelenebilmektedir.
Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki Hisse Senedi Fonları 2017 yılının kasım ayında %4.99 oranında azalırken, BİST–100 endeksindeki düşüş %7.08 olarak gerçekleşti. Kasım ayında Türk Lirası Cinsinden Kamu Borçlanma Senetlerinde %1.15 oranında düşüş yaşanırken, Yabancı Para Cinsinden Borçlanma Senetlerinde %4.01 oranında artış gerçekleşti. Tüketici Fiyat Endeksi ise 2017 yılı kasım ayında %1.49 oranında yükseldi.