Gerçek zamanlı olarak müşterileri, acenteleri, sigorta kurumlarını birbirine bağlayan ve veriyi dağıtılmış kayıtlar üzerinde tutarak güvenli bir bağ oluşturan blockchain teknolojisi sigortacıların da ilgisini çekiyor. Sigorta sektöründe blockchain teknolojisi, bir kavram olmaktan çıkıp ete kemiğe bürünmüş bir uygulama olma yolunda. hızla ilerliyor.
Tüm paydaşların aynı risk verisine aynı zamanda sahip olduğu, verinin tamamıyla dijital kontratlar üzerinde otomatize edilmiş süreçler ile taşındığı, üstüne bir de ileri şifreleme algoritması ile korunduğu, güvenli, her türlü denetime açık şeffaflıkta olduğu uçtan uca tahsis ve hasarın yönetilebildiği bir dünya artık hayal olmayacak. Konu hakkında EY Orta ve Güney Doğu Avrupa Dijital Lideri Onur Doğan ve EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Direktörü Fatih Öğün tarafından yapılan ortak değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:
“Bu dünyayı daha iyi tanımak için bir an olsun kendimizi sigorta sektöründen çıkarıp daha geniş bir yelpazeden bakalım. EY Fintech Adaptasyon Endeksi verilerine göre son kullanıcılar çoktan dijital dünyaya adapte olmuş durumdalar. Dünya genelinde yapılan bu araştırmada yer alan ve dijital kullanıcıların fintech hizmetlerinden yararlanma oranının 2016 yılı için %33 yükseldiğine ilişkin veri çok önemli bir gösterge (2015 yılı için bu oran %16 ve 2017 yılsonu için de %52 olarak tahmin ediliyor). Bu kullanıcıların %64’ü ise tüm hizmetleri sadece dijital kanallardan almak istiyor. Dolayısıyla tüm sektörel çözümler ve hizmetler artık bu bilgi ışığında şekillendirilmek durumunda. Sigorta alanı, para transferi ve ödemeler alanının hemen ardından %24 ile en yüksek adaptasyon oranına sahip. Sektörde yıkıcı etkiye sahip olacak yeni teknolojiler arasında yapay zekâ, robotlaşma, bilişsel bilgi işleme ve tabii ki blockchain en öne çıkanlar arasında yer alıyor. Teknolojiyi doğru uygulayabilmek karşımızdaki en temel konu ve doğru bir tespit için sigorta alanındaki problemi şöyle tanımlayabiliriz: Herhangi yalın bir sigorta sürecine dâhil olan 2 farklı paydaş aynı gerçek veri üzerinde çalışamıyor.
Blockchain’in ön plana çıkardığı verinin dağıtılmış mizan üzerinde tutulması teknik olarak yeni bir kavram olmasa da, teknolojinin geldiği seviye itibarıyla uygulanabilirliği mümkün hale gelmiş olan bir teknik konumunda.
Blockchain tabanlı çözümler gerçek zamanlı olarak müşterileri, acenteleri, sigorta kurumlarını birbirine bağlıyor ve veriyi de dağıtılmış defter üzerinde tutarak güvenli bir bağ oluşturuyor. Peki, bu çözümün bize sunduğu avantajlar nelerdir?
1. Gerçek zamanlı karar alma mekanizması hayalden gerçeğe dönüşüyor.
2. Süreçler akıllı kontratlar üzerinde hızlı, güvenilir ve ucuz maliyetli olarak tamamlanabiliyor.
3. Veri ekosistemi oluşturuluyor ve dâhil olan tüm paydaşlar bu avantajdan eşit koşullarda faydalanabiliyor.
4. Faturalandırma işlemleri zaman kaybetmeden yapılabiliyor ve finansal verimlilik artıyor.
5. Paydaşlar bu veri platformu üzerinden yeni hizmetlerini sunabiliyor ve uygulama alanını maliyet artışlarına bağlı kalmadan artırabiliyor.
6. Son olarak ama bir o kadar da önemli olarak kontrollerin, kontratların denetimi uluslararası boyutta ve birçok farklı boyutta rahatça yapılabiliyor.
Blockchain teknolojisinin barındırdığı potansiyelden tam anlamıyla faydalanabilmek için doğru adımların birlikte atılması önem taşıyor.
Akıllı kontrat olarak belirttiğimiz yapılar farklı sektörlerde kullanılmaya başlandı. Müzik endüstrisinde telif haklarının korunması ve eseri üretenin direkt olarak eseri ile ilgili ücretini alabilmesinde farklı startup’ların kurduğu akıllı kontrat çözümleri hizmet vermeye başlamış durumda. Sektörlerin yapısında yer alan ve uzun süredir devam eden verimliliği düşük noktaların iyileştirilmesinde bu teknoloji ve beraberinde getirdiği iş modeli bir fırsat olabilir. Sigorta sektöründe de poliçenin oluşturulması, hasar/tazminat, değişiklikler gibi birçok noktayı bu yapı üzerinden takip etmek mümkün görünüyor.
Sigorta sektöründe blockchain tüm paydaşların katılımı ile herkes için bir kazan-kazan modeli haline gelecek. Çoklu ve kirli veri, mutabakat, veri transferleri ve işlem hacimleri nedeniyle süreç tamamlanma sürelerindeki uzama gibi birçok ortak problem ortadan bu sayede kaldırılabilir.
Akıllı kontrat yapısı ise tam anlamıyla sektörü bastan tanımlayacak bir potansiyele sahip. Kuralların dijital olarak tanımlanabiliyor ve dinamik olarak değiştirilebiliyor olması bize potansiyeli çok yüksek bir operasyonel verimlilik imkânı sunuyor. Eşler arası sigortalama, kullandıkça öde ve parçalanmış ödeme gibi birçok yenilikçi çözüm ortak platform üzerinde çok az maliyetlerle hayata geçirilebilecek.
Düzenleyici kurumlar da blockchain teknolojisi geçiş sürecinde çok önemli bir rol oynayacaklarından, buradaki iş modellerinin kurulumunda en baştan itibaren yer alması ve kurumlar ile ortak akıl yürütmesi önem taşıyor.
Blockchain ile gelecek yeni iş modellerine ilişkin olarak sigorta şirketleri ne yapmalı?
Bu alanda aşağıda gördüğümüz adımlar ön plana çıkıyor.