JLT Sigorta Reasürans Brokerliği İş Geliştirme Direktörü Kerim Gürkan, geçen günlerde ilk poliçesi kesilen bina tamamlama sigortasına ilişkin olarak "Genel şartlardan ötürü yurt dışından reasürans teminatı bulamayan şirketler, finansal risklerle ilgili de know-how geliştiremediği için ürün piyasaya arz edilemiyor. Genel şartlar değişirse reasürans şirketleri de ürüne ilgi göstereceği için piyasa hareketlenecektir" diye konuştu
Bina tamamlama sigortası, mevzuatı 2015’te tamamlanan, ancak yeni yeni gündeme gelen bir sigorta çeşidi. Bu sigorta, ön ödemeli satışlarda müteahhidin projeyi finansal yetersizlik sebebiyle bitirememesi, iflas etmesi veya inşaatı zamanında tamamlayamaması durumunda devreye giriyor ve tüketiciyi koruyor.
Dünya gazetesinin sorularını yanıtlayan JLT Sigorta Reasürans Brokerliği İş Geliştirme Direktörü Kerim Gürkan, öncelikle bu sigortanın güncel durumunu şöyle yorumladı: “Bu yapıda bir risk Türk sigorta şirketlerinin alışkın olmadıkları risk. Henüz bunu ‘underwrite’ edecek, yani sigortalayabilecek deneyime sahip değiller. Bu, şirketlerin bu riski almak istememelerinin en temel sebebi.”
Böylesi durumlarda uluslararası reasürans şirketlerinin desteği ve yardımına başvurulduğunu belirten Gürkan, şu noktalara dikkat çekti: “Ancak Türkiye’deki ‘genel şartlar’ ne yazık ki bu risk için dünyada kullanılan poliçe şartlarından uzaklaştırıyor. Örneğin Türkiye’deki genel şartlar finansal risklerin haricinde, müteahhit şirketin sermayedarlarının ölümü durumunda da devreye girmesi bekleniyor. Bir finansal risk ürünü olan bu sigortanın içine hayat riskinin de sokulması, yurt dışından reasürans şirketlerinin Türk sigorta şirketlerine destek olmasının önünde bir engel. Ayrıca müteahhit tarafından tamamlanamaması durumunda bina, sigorta şirketine geçiyor. Tamamlamayla ilgili sorumluluk seçeneği sigorta şirketlerine bırakılmış durumda. Sigorta şirketleri sadece hasar ödemiyor, ödemiş oldukları hasarın tahsili için yarım kalmış bir binanın sorumluluğunu da üstlenmek durumunda kalıyorlar. Bu gibi sebeplerle genel şartlardan ötürü yurt dışından reasürans teminatı bulamayan şirketler, finansal risklerle ilgili de know-how geliştiremediği için ürün piyasaya arz edilemiyor. Genel şartlar değişirse reasürans şirketleri de ürüne ilgi göstereceği için piyasa hareketlenecektir.”
Ayrıca sadece kentsel dönüşümle 15-20 yılda 6,5 milyon konutun yenilenmesinin öngörüldüğünü, bunun 400 milyar dolarlık bir ekonomiye denk geldiğini hatırlatan Gürkan, bu durumun da bina tamamlama sigortasının önemini ortaya koyduğunu vurguladı.
