Chubb Türkiye Ülke Başkanı Buğday, Türkiye'nin demografik yapısı ve genç nüfusu nedeniyle sigorta sektörü için inanılmaz bir potansiyele sahip olduğunu belirterek "Türkiye'de sigortalanmamış büyük bir nüfus duruyor" dedi.
Çanakkale Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu'nu da sigortalayan şirketler arasında bulunan Chubb'a ilişkin bilgi veren ve sigortacılık sektörüne yönelik değerlendirmelerde bulunan Chubb Türkiye Ülke Başkanı Emre Buğday, şirketin, çok uluslu kurumlar, orta ve küçük ölçekli işletmeler ve bireysel müşterilere yönelik 200'ü aşkın farklı kurumsal ve bireysel sigorta ile reasürans ürün ve hizmeti sunduğunu bildirdi.
Buğday, 54 ülkede ofisleri bulunan ve 170 noktada faaliyet gösteren Chubb'ın 130 yıllık geçmişe sahip bir marka olduğunu hatırlatarak, "Chubb Türkiye, uluslararası poliçe kesebiliyor. Chubb, hasar yönetimi ve hasarın ödenmesi konusunda, yani hasar meydana geldikten sonraki süreçte de çok hızlı hareket ediyor." dedi.
Chubb'ın, dünya çapında öne çıkan ürünlerini Türkiye pazarının ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda uyarladığını kaydeden Buğday, yönetici sorumluluk sigortaları, çevre sorumluluk sigortaları, finansal sigortalar, inşaat ve mühendislik sigortaları, kaza ve sağlık sigortalarının yanı sıra siber sigorta imkanı da sunduğunu ifade etti.
Diş sağlığı sigortası ile Türkiye'de bir ilke imza attıklarını bildiren Buğday, maliyetle ilgili endişelerin Türkiye'de insanları diş hekimine gitmekten alıkoyduğunu söyledi.
"Ani ve beklenmedik her şey teorik olarak sigortalanabilir"
Chubb Türkiye Ülke Başkanı Emre Buğday, kişi başına düşen sigorta priminin Türkiye'de 165 dolar, AB ortalamasının ise bin 600 dolar seviyesinde bulunduğunu ifade ederek, deprem kuşağında yer alan Türkiye'de zorunlu deprem sigortasının penetrasyon oranının dahi yüzde 35'lerde bulunduğunu kaydetti.
Sigortacılık sektörünün düzenli bir büyüme içerisinde olduğunu belirten Buğday, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Makroekonomik göstergelerin pozitif olduğu durumda dahi yavaş yavaş gelişen sigortacılık sektörü, her şey ters gittiğinde de kötüye gitmez. Hatta bazen fırsata çevirir. Çünkü böyle dönemlerde sübvansiyonlar ya da yeni projeler gerçekleşir. Örneğin, çok fazla batık kredi olduğunda, bankalar kredi sigortalarına yöneliyor ya da bireyler kendini güvende hissetmediğinde sigorta yapma ihtiyacı ortaya çıkabiliyor. Sigorta sektörü olarak güvenli ve istikrarlı büyümeye devam ediyoruz."
Türkiye'nin demografik yapısı ve genç nüfusu nedeniyle sigorta sektörü için inanılmaz bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Buğday, "Bireylere ulaşabilmek ve bu bilinci oluşturabilmek önemli. Türkiye'de sigortalanmamış büyük bir nüfus duruyor. Gerçek ihtiyacı tespit edip, buna yönelik ürün çıkartıp, bunu son kullanıcıya çok doğru bir şekilde aktarmamız gerekiyor. Ani ve beklenmedik her şey teorik olarak sigortalanabilir. Dünyada çok geniş bir sigorta pazarı ve ürün yelpazesi var." diye konuştu.
