Hayatımız boyunca çalışıp, elde ettiğimiz kazanımlarımızla ev veya araba sahibi oluyoruz. Ancak varlıklarımızı korumanın yolunun sigorta yaptırmaktan geçtiğinin bilincine pekte sahip değiliz. Ticaret Sanayi Odası (TSO) Sigorta Meslek Komite Başkanı Serap Taşçı, değerlerimizi koruma altında alabilmemiz adına nasıl adımlar atmamız gerektiği paylaştı.
“DEĞERLERİN KORUNMASININ TEK YOLU SİGORTA”
Elde edilen varlıkların korunmasının tek yolunun sigorta olduğunu vurgulayan TSO Sigorta Meslek Komite Başkanı Serap Taşçı, “İnsanlar kazançlarını yatırıma dönüştürüyorlar. Araç ve ev alarak kazanımlar elde ediyorlar. Elde edilen mal varlıklarının, değerlerin korunmasının tek yolu sigortadır. Sigorta olmazsa gelişebilecek riskleri ortadan kaldırma söz konusu dahi olamaz. Maalesef ki toplumumuz, yatırımları korumanın tek yolunun sigortadan geçtiğinin bilincine sahip değil. Bir diğer yanlış algı ise çeşitli kurumlardan ya da mobil yöntemlerle sigorta poliçesi üretilebileceği konusunda. Onlar çokta sağlıklı ve ekonomik durumlar değil. Şunu belirtmek isterim ki, sigorta sadece acenteden alınır” dedi.
“ZORUNLU TRAFİK SİGORTASIYLA KASKO AYNI ANLAMI TAŞIMIYOR”
Zorunlu trafik sigortası ve kasko aynı anlamı taşımadığını kaydeden Taşçı, “İkisi arasında büyük farklılıklar vardır. Trafik poliçesi sizin aracınızı başka bir araca veya üçüncü şahıslara verdiği maddi ve bedeni zararları poliçe limitleri dahilinde karşılar. Oysa kasko kendi kullandığınız aracı teminat altına alan sigorta türüdür. Kendi aracınıza gelecek zararları sadece kasko poliçeniz üstlenir. Kasko tamamen kendi mal varlığınızı koruma altına alır. Toplumumuzdaki sadece trafik sigortası yapılması bilinci risk karşısında telafisi olmayan kayıpları beraberinde getirecektir. Bunların en başında tek taraflı kayıplar, deprem ve sele karşı gelişen hasarları durdurmamız, tedavi etmemiz söz konusu bile olamaz” şeklinde konuştu.
“KASKO ASLA LÜKS STATÜSÜNDE DEĞİLDİR”
Taşçı, kaskonun lüks olmadığını belirtti. Taşçı, “Kasko yaptırırken kaskonun en ucuzu değil en kapsamlısı tercih edilmelidir. Kasko yaptırılırken mutlaka yetkili bir acente olması en önemli başlığımız olmalıdır. Acente ve müşteri arasında güven ortamı mutlaka sağlanmalıdır. Servis ağının genişliği, muafiyetlerinin olup olmadığı ve acentenin ulaşılabilirliğine dikkat edilmesi gereken esas konuların başında gelir. Kasko yaptırma oranı ülkemizde çok düşük, kasko poliçesi lüks olarak görülüyor. Kasko asla lüks statüsünde değildir. Kasko yaptırmak ihtiyaç listesinin en üst seviyesinde bir işlem olmalıdır” ifadelerin kullandı.
“SİGORTA BİLİNCİ YETERLİ DÜZEYDE DEĞİL”
Türkiye de Sigorta bilinci istenilen düzeyde olmadığının altını çizen Taşçı, “Maalesef ki ülkemizde bu bilinç çok alt seviyelerde, sigorta bilincinin artırılması eğitimle desteklenmek zorundadır” sözlerini kaydetti.