Türkiye Sigorta Birliği’nin açıkladığı sonuçlara göre, trafik sigortasında ilk yarı yıl teknik zararı 1 milyar 216 milyon lira olarak gerçekleşti. Trafikteki yüksek zarardan hayat dışı branşların toplam sonuçları da olumsuz etkilendi ve 216 milyon lira teknik zarar edildi. Geçen yılın ilk yarısında 480 milyon lira olan kaskonun kârlılığı ise 296 milyon liraya geriledi.
Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) açıkladığı 2015 yılının ilk yarısındaki sonuçlara göre, sigorta sektörü hayat dışında teknik olarak 216 milyon lira zarar etti. Bir önceki yılın aynı dönemindeki 548 milyon liralık teknik kârla kıyaslandığında, kârda %139 oranında ciddi bir düşüş olduğu gözlemlendi.
Hayat dışında net dönem zararıysa 198 milyon lira olarak kayıtlara geçti. 2014 yılının ilk yarısında net dönem kârı 338 milyon liraydı. Bu kalemde de %158 oranında düşüş görüldü.
Hayat branşındaysa 2015’in ilk yarısında 295 milyon lira teknik kâr elde edildi. Geçen yılın aynı dönemindeyse 225 milyon lira teknik kâr edilmişti. Bu yılın ilk döneminde teknik kârdaki artış oranı %31 oldu.
Emeklilik şirketlerinin ilk yarı yıldaki teknik zararı da geçen yılın aynı dönemindeki 67 milyon liralık zarara kıyasla %76 oranında azaldı ve 26 milyon liraya geriledi.
Emeklilik ve hayat şirketlerinin 2015 yılının ilk yarısındaki net dönem kârları 428 milyon lira olarak kayıtlara geçti. Geçtiğimiz yılın aynı dönemindeki 310 milyon liralık net dönem kârına kıyasla, bu yılın ilk yarısında net dönem kârı %38 oranında arttı.
TRAFİKTE ZARAR ÜÇE KATLANDI
TSB verilerine göre, trafik sigortaları geçen yılın aynı döneminde 405 milyon lira teknik zarar etmişti. 2015 yılının ilk yarısındaysa bu branştaki zarar geçen yılın aynı dönemine kıyasla %202 arttı ve 1 milyar 227 milyon liraya ulaştı.
2015 yılının ilk altı ayında kasko branşında 296 milyon lira teknik kâr kaydedildi. Geçen yılın aynı döneminde 480 milyon lira kâr eden kasko branşının kârı böylece %38 oranında azalmış oldu.
YANGIN BRANŞINDA KÂRLILIK YARIYA İNDİ
Yangın ve doğal afetler branşında 2015 yılının ilk altı ayında 80 milyon lira teknik kâr görüldü. Geçen yılın aynı döneminde 170 milyon lira kâr eden branşta kârlılık %53 oranında azaldı.
Hastalık-sağlık branşındaysa 2015’in ilk yarısında teknik kâr 46 milyon lira olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemindeki 22 milyon liralık zarara kıyasla kârlılık %309 oranında artış gösterdi.
IBNR ETKİSİ SÜRÜYOR
2015 yılının ilk altı ayında sektörün elde ettiği teknik sonuçlar üzerine görüşünü aldığımız sektör oyuncuları, trafik sigortaları üzerinde olumsuz IBNR etkisinin sürdüğünü belirtti. Kasko sigortalarının kârlılığındaki azalmanın da kısmen IBNR’dan, aynı zamanda artan kaza istatistiklerinden kaynaklandığı ifade edildi. Trafik branşında kısa vadede kâra geçileceğinden kimse umutlu değil. Ancak, yeni Trafik Sigortası Genel Şartları ve IBNR’da yapılan değişikliklerin uzun vadede olumlu etkilerinin görülmesi bekleniyor.
Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü: Trafik branşında daha doğru fiyatlama sonuçları iyileştirir
“TRAFİK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLE BU BRANŞTA FİYATLAMANIN DAHA DOĞRU BİR ŞEKİLDE YAPILABİLMESİNE YÖNELİK ADIMLAR ATILDI. ÜÇÜNCÜ ÇEYREKLE BİRLİKTE POLİÇE BAŞINA ORTALAMA PRİM SEVİYELERİNİN YÜKSELDİĞİ GÖZLEMLENİYOR. ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMLERDE BU GELİŞMENİN OLUMLU SONUÇLARI GÖRÜLEBİLİR.”
İlk yarı yıl sonuçlarını değerlendiren Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü, trafik sigortasında büyük oranda fiyata dayalı rekabet anlayışının sigorta şirketlerince talep edilen prim tutarlarının genelde üstlenilen riskle uyumlu olmaması sonucunu ortaya çıkarabildiğini ifade etti. Ayrıca, bu branşta hasarların uzun kuyruklu bir yapıya sahip olmasının da hasar/prim ilişkisini öngörülebilir olmaktan uzaklaştırabildiğini belirten Hazine, “Diğer taraftan, özel hukuk hükümleri çerçevesinde mahkemelerde alınan kararlar da hasar tutarlarının tahmin edilebilir olmasını ve dolayısıyla uygun fiyatlamayı olumsuz yönde etkileyebiliyor. Tüm bu gelişmeler çerçevesinde ortaya çıkan zararın hem hasarların beklenenden yüksek seviyelerde gerçekleşmesi hem de fiyatlamanın uygun seviyede yapılmamasıyla ilişkisi bulunuyor” ifadelerine yer verdi.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda yapılan değişiklikle bu branşta fiyatlamanın daha doğru bir şekilde yapılabilmesine yönelik adımların atıldığını kaydeden Hazine, üçüncü çeyrekle birlikte poliçe başına ortalama prim seviyelerinin yükseldiğinin gözlemlendiğini, önümüzdeki dönemlerde bu gelişmenin olumlu sonuçlarının görülmesinin beklenebileceğini söyledi.
‘DÜZENLEMELERİN ETKİSİ UZUN VADEDE GÖRÜLÜR’
Sermaye yeterliliğine ilişkin yapılan yeni düzenlemenin şirketlere genel anlamda ilave herhangi bir mali yük getirmediğini vurgulayan Hazine, IBNR’a ilişkin düzenlemelerdeyse şirketlere çeşitli imkanlar tanınarak gelecek ilave yükün zamana yayılmasının hedeflendiğini, orta ve uzun vadede bu düzenlemelerin sigorta sektörüne olumlu katkılar yapacağını belirtti.
Düzenlemelerin amacının sigorta sektörünün mali yapısının güçlendirilmesi olduğuna dikkat çeken Hazine’nin açıklamasında, “Sektörün branşlar itibarıyla kârlılığı diğer ülkelerde olduğu gibi yıllar ve branşlar itibarıyla değişiklik gösterebiliyor. Bilindiği üzere, ülkemiz sigorta sektöründe yabancı yatırımcıların payı oldukça yüksek. Yabancı yatırımcılar sigorta sektörünü uzun vadeli bir yatırım alanı olarak görüyor. Bu açıdan bakıldığında dünya ekonomisindeki diğer gelişmeler çerçevesinde bazı dönemler olumsuz olarak etkilenme ihtimali olsa da yabancı yatırımcıların ilgisinin artarak devam edeceği düşünülüyor” denildi.
‘TEKNİK KARŞILIKLARDAKİ ARTIŞ KASKOYU ETKİLEDİ’
Geçen yılın aynı döneminde %18 civarında olan kasko branşında teknik kârlılık oranının, 2015 yılı ocak-haziran döneminde %12 seviyesinde gerçekleştiğini hatırlatan Hazine, “Bu branşta da kârlılık trafik sigortasında olduğu gibi birçok faktörden etkileniyor. Bu yıl için teknik karşılıklardaki artış da kârlılığın düşmesinde etkili oldu. Ancak teknik karşılıklardaki artışın önümüzdeki dönemlere baz etkisi nedeniyle göreceli olarak olumlu etkileri de olur” dedi.
Yangın branşında 2015 yılı ocak-haziran döneminde gelirlerin %16, teknik giderlerin ise %40 civarında arttığını ve bunun sonucunda da teknik kârlılığın azaldığını ifade eden Hazine, bunda önemli bir etkenin bir önceki yılın aynı dönemine göre %60 oranında artan ödenen hasarlar kalemi olduğunu açıkladı.
Sağlık branşından da bahseden Hazine, konu hakkında şunları kaydetti: “2015 yılı ocak-haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre teknik gelirlerin %13, teknik giderlerin ise %8 arttığı ve bunun sonucunda %2.3 oranında teknik kârlılık oluştuğu görülüyor. Teknik kârlılıktaki bu artışın temel nedeni teknik gelirlerdeki ve bunun bir alt kalemi olan kazanılmış primlerdeki %11 civarındaki artış. Aynı dönemde ödenen tazminatlar %10 oranında artmış olsa da sağlık branşında sektör kâra geçti. Sektörün kârlılığının düşük oranda olsa da devam ettirilmesinde tamamlayıcı sağlık sigortaları gibi ürünlerin de olumlu etkisi olduğu düşünülüyor. Orta ve uzun vadede sağlık enflasyonu sektörün kârlılığını olumsuz yönde etkileyecek başlıca faktörler arasında. Buna karşı alınacak önlemler sektörün kârlılık trendinin devamını sağlayabilir.”
Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Akif Eroğlu: IBNR tutarlarındaki artış zararı körükledi
“2014 YIL SONUNA KIYASLA BU YILIN İLK YARISINDA IBNR TUTARLARININ 530 MİLYON LİRA ARTMASI, TRAFİKTE ZARARIN YÜKSELMESİNİN EN ÖNEMLİ NEDENİ. BUNUNLA BİRLİKTE, YILIN İLK YARISINDA GEÇEN YILIN AYNI DÖNEMİNE GÖRE ÖDENEN HASARLARIN %17 ORANINDA ARTMASI DA ZARARIN ARTMASINDA ETKİLİ.”
TSB Genel Sekreteri Akif Eroğlu, yılın ilk yarısında elde edilen sonuçları değerlendirdi. 2014 yılının ilk altı ayında trafik branşının 406 milyon lira teknik zarar kaydettiğini hatırlatan Eroğlu, 2015 yılının ilk yarısında 1.2 milyar lira teknik zararla karşı karşıya kalındığını söyledi. 2014 yıl sonuna kıyasla yılın ilk altı ayında IBNR tutarlarının 530 milyon lira artmasının zararın yükselmesinin en önemli nedeni olduğunu kaydeden Eroğlu, bununla birlikte 2015 yılının ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre ödenen hasarların %17 oranında artarak 2 milyar liraya yükselmesinin de zararın artmasında etkili olduğunu belirtti.
Şirketlerin oto branşları haricindeki branşlarda da üretime önem vermesi ve portföylerini dengeli olarak tüm branşlara dağıtması gerektiğinin altını çizen Eroğlu, böylelikle zarar üreten ve mali tabloları kötü yönde etkileyen branşların etkisinin azalacağını ifade etti. Eroğlu, bununla birlikte aktüeryal hesaplamalar sonucunda ortaya çıkan prim seviyesinin korunması ve aktüeryadan ödün verilmemesinin sektör sonuçlarını iyileştireceğine değindi.
Trafik branşında fiyatlandırma stratejilerinin doğru belirlenmesinin büyük önem taşıdığının altını çizen Eroğlu, “2015 yılında çok sayıda kazaya karışan araçların trafik sigortası fiyatları ortalama %47 oranında arttı, üç yıl ve üzeri hasarsızlığı bulunan araçlarda yıllık ortalama %3 prim artışı yaşandı. Riskli gruplar için prim artışı uygulaması, bir başka deyişle iyi şoförlere düşük prim uygulanması uygun bir strateji olarak değerlendiriliyor. Bununla birlikte trafik kuralı ihlallerinde mevcut olan cezaların ve yaptırımların artırılması, kaza sayılarının azalmasını sağlayacak. Bu durum gerek ülke ekonomisine, gerekse sigorta sektörüne olumlu yansır. Sektör hasar prim oranının yıl sonuna kadar yılın ilk yarısında yaşanan seviyede seyredeceği öngörülüyor” şeklinde konuştu.
‘KASKODA KÂRSIZ GÜNLERE GERİ DÖNÜLMEZ’
2014 yılının ilk yarısında 481 milyon lira teknik kâr elde edilen kasko branşında, 2015 yılında 296 milyon lira kâr elde edildiğini söyleyen Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “2015 yılında artan kaza istatistiklerinden kasko branşı da etkilendi ve teknik kâr oranı 2015 yılının ilk yarısında düşüş gösterdi. Ancak bu sonuçların kârsız dönemlere geri dönüş endişesi yaratmaması gerekiyor. Branşlarda kârlılık yönünden yaşanan dalgalanmalar sigorta sektörü açısından olağan bir durum. Sonuç olarak kasko branşında kârsız dönemlere geri dönme endişesi taşınmıyor.”
KAMU VE ÖZEL SEKTÖRDEN TRAFİK İÇİN İŞBİRLİĞİ
“Trafik kazalarıyla mücadele için Birleşmiş Milletler tarafından dünya genelinde yürütülen kampanya kapsamında, ülkemizde 2020 yılına kadar karayolu ölümlerinde %50 azalma hedefi belirlendi, bu hedefe ulaşılması için kurum ve kuruluşlara düşen görevi içeren Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı, Başbakanlık Genelgesi olarak yayınlandı. Eylem planı çerçevesinde gerekli aksiyonların alınabilmesi için kamu bürokrasisi, sivil toplum kuruluşları, iş dünyası ve medya ile birlikte toplumu oluşturan her kesimden kurum ve kişilere görevler düşüyor” diyen Eroğlu, bu amaçla, TSB’nin de dahil olduğu geniş bir toplumsal katılımla Trafik Güvenliği Platformu’nun kurulduğu bilgisini verdi.
Sekreterya işlemlerinin Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı’nca yürütüldüğü, Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası aktörlerin de yer aldığı platformun amaçlarından bahseden Akif Eroğlu, “Platform, trafik güvenliğine ilişkin kamuoyu ve farkındalığın oluşturulması, kamu politikalarının belirlenmesi sürecinde aktif rol alarak, karar verici ve uygulayıcılara sunacağı destekle trafik kaza ve kayıplarının azaltılmasına önemli ölçüde katkı sağlamayı hedefliyor. Platform ayrıca, kamu ve özel sektör işbirliğine de güzel bir örnek oluşturuyor” diye konuştu.
‘AĞIR KIŞ KOŞULLARININ YOL AÇTIĞI HASARLAR YANGIN BRANŞINDA KÂRLILIĞI AZALTTI’
Yangın ve doğal afetler branşında kârlılığın azalmasından da bahseden Akif Eroğlu, konu hakkında şunları söyledi: “İlk altı aylık rakamlar değerlendirildiğinde geçen seneye göre brüt hasar/prim oranında bir iyileşme olmasına rağmen net hasar/prim oranında bozulma yaşandığı görülüyor. Bu yılın başında yaşanan fırtına, kar ağırlığı gibi hasarlar bu sonuçlarda etkili oldu. 2014 yılındaki gibi büyük hasar yaşanmamasına rağmen sadece iklimsel riskler nedeniyle gerçekleşen hasarların bile branş sonuçlarında önemli değişikliklere sebep olabildiği gözlemleniyor. Diğer taraftan bahse konu branştaki rekabet nedeniyle poliçelerin neredeyse sadece deprem primiyle düzenlenmesinin de bu olumsuz sonuçlarda etkili olduğu düşünülüyor.”
Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan: 2017 yılından önce trafik sigortalarında kârlılık olmaz
“TAHMİNLERİMİZE GÖRE 2017 YILINDAN ÖNCE SEKTÖRDE TRAFİK BRANŞINDA KÂRLILIK OLAMAZ. TRAFİK SİGORTASı REZERV POLİTİKA DEĞİŞİKLİKLERİVE GENEL ŞART DEĞİŞİKLİĞİNİN KÂRLıLıĞA OLUMSUZ ETKİSİ OLABİLECEĞİTAHMİN EDİLSE DE, ÖNÜMÜZDEKİ SENELER İÇİN TOPARLANMANıN ÖNÜ AÇıLMıŞ OLACAK.
Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan, daha önceki yıllarda da olduğu gibi bazı branşlarda kârsızlık sorununun artarak devam ettiğini söyledi. Özellikle trafik sigortasındaki rezerv politika değişiklikleri ve genel şart değişikliği sebebiyle, bu branşın zararının 2015 ve 2016 yıllarında artmasının beklendiğini ifade eden Ayhan, “Trafik branşı 10 yıldır zararda ve tahminlerimize göre 2017 yılından önce sektörde trafik branşında kârlılık olamaz. Kısa sürede devreye alınacak olan ‘Doğrudan Tazmin Sistemi’nin de kısa vadede hasar maliyetlerine olumsuz yansıması beklenebilir” dedi.
TRAFİKTE MUALLAK HASAR ARTIŞI %42
Trafik sigortası rezerv politika değişiklikleri ve genel şart değişikliğinin kârlılığa olumsuz etkisi olabileceği tahmin edilse de, önümüzdeki seneler için toparlanmanın önünün de açılmış olacağından bahseden Ayhan, sözlerine şöyle devam etti: “Trafik sigortalarında muallak hasar artışı %42. Bunun sebebinin rezervlerin güçlendirilmesi olduğunu biliyoruz. Sektörümüz büyüme, yeni ürünlerin piyasaya verilmesi ve tanıtım faaliyetleri açısından geçen seneye göre daha iyi durumda. Türkiye Sigorta Birliği tarafından yürütülen projelerden biri olan ‘Destekten Yoksun Kalma Tazminatı’ hesaplamasının standart hale getirilmesinin trafik sigortasının kârlılığı açısından sektöre çok olumlu katkıları olacağını düşünüyoruz. Sigortalanma oranının %100 olduğu durumda sektör doğru verilerle fiyatlandırma yapacaktır.”
Yeni IBNR yönetmeliğinin şirketler için kısa vadede bir yük olarak göründüğünü, ancak özellikle zorunlu trafik sigortası branşında hasar maliyetlerinin doğru şekilde öngörülebilmesi için önemli bir fırsat olduğunu dile getiren Ayhan, sektörün güçlü bir sermaye yapısıyla sürdürülebilir finansal yapıya kavuşmasını sağlayacak bu yönetmelikle beraber maliyetlerin karşılanabilmesi için fiyat artışlarının kaçınılmaz hale geldiğini kaydetti. Ayhan ayrıca, bu yönetmeliğin risk seçimi konusunda şirketlerin sistematik ve analitik analiz ile takip yapma ihtiyacını da doğurduğunu sözlerine ekledi.
‘YIL SONUNDA KASKODA HAFİF ZARAR EDİLEBİLİR’
Kasko sigortalarının kârlılığında da gerileme olmasını yorumlayan Ayhan, “Geçen senenin ilk yarısında bir önceki seneye göre otomotiv satışlarında %20 oranında düşüş yaşandı. O dönemde araç satışlarının düşmesinden dolayı kasko branşında da düşüş yaşanacağını öngörüyorduk. Bu yıl nisan ayı sonrasında trafiğe kayıtlı araç sayısının 20 milyona yaklaştığını görüyoruz. Yeni araç satışlarında geçen senenin aynı dönemine göre %54 oranında bir artış var. Sektörümüz için bu çok olumlu bir gelişme. Önümüzdeki süreçte bu yıl sonuna doğru kaskoda nötr bir durum yaşanacağını ya da ufak bir zarar olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Kasko primleri geçen seneye göre %8.5 artmışken kasko branşında yürürlükteki poliçe adedinin 5 milyon 350 bin olduğu bilgisini veren Ayhan, geçen seneye göre kaskoda fiyatların düştüğünü ifade etti. Ayhan, serbest piyasa ortamında bu durumun normal karşılanabileceğini, seneye kaskoda daha sofistike tarifeler olmasını beklediklerini söyledi.
‘DENETİMLERİN ARTMASI ÖNEMLİ’
Ülkemizdeki trafik terörü hakkında da konuşan Ayhan, Türkiye, Brezilya, Kamboçya, Çin, Mısır, Hindistan, Kenya, Meksika, Rusya ve Vietnam’ın dünyada trafik kazalarına bağlı ölümlerin %48’inin yaşandığı ülkeler olduğunu aktardı. Ayhan ayrıca, ülkemizdeki 5-44 yaş arasındaki kişilerin ölüm nedenleri arasında trafik kazalarının üçüncü sırada yer aldığını belirterek şöyle konuştu: “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri ve Trafik Güvenliği Dairesi Başkanlığı Temmuz 2014 Raporu ele alındığında çarpıcı sonuçlar çıkıyor. İstatistiklere göre 1970-2015 yılları arasında trafik kazasında ölen kişi sayısının 234 bin 812, yaralanan kişi sayısının ise 4 milyon 788 bin 818 olduğu görülüyor. Bu istatistikler elbette sektörü de ciddi biçimde etkiliyor. 1 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe giren zorunlu trafik sigortasındaki yeni genel şartlarla trafik sigortasındaki bazı noktalar tam anlamıyla netlik kazandı. Trafik Sigortası Genel Şartları aslında trafik kazalarına neden olan trafik ihlalleri ile ilgili sürücülere de sorumluluk yüklüyor. Bununla beraber trafik kurallarına uymayan sürücüler için artırılacak denetimler ve cezai işlemler trafik kazalarını önlemede en önemli etken olmaya devam edecektir.”
Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Dr. E. Baturalp Pamukçu: Oto sigortaları teknik sonuçları olumsuz etkiledi
“TEMEL OLARAK OTO SİGORTALARINDA GEÇMİŞ DÖNEME GÖRE TEKNİK ZARARIN ARTMASI, KONSOLİDE SONUÇLARDA OLUMSUZLUĞA YOL AÇTI. 2015 YILI SONUNDA SEKTÖRÜN KONSOLİDE SONUÇLARI TRAFİK VE KASKO SİGORTALARINDAKİ TEKNİK SONUÇLARA PARALEL OLUR. BUNUN YANI SIRA SEKTÖR SONUÇLARINI YANGIN VE DOĞAL AFETLER BRANŞI OLUMLU ETKİLER.”
Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Dr. E. Baturalp Pamukçu, sektörde ilk altı ayda elde edilen teknik sonuçları değerlendirdi. Hayat dışı branşların toplamında, 2015 yılının ilk yarısını 2014 yılının ilk yarısıyla kârlılık açısından karşılaştıran Pamukçu, 2014 yılının ilk yarısında %7.2 oranında teknik kâr eden sektörün 2015 yılının aynı döneminde %2.6 oranında teknik zarar ettiğini ifade etti.
“2015 yılının ilk yarısını kasko ve trafik sigortaları dışında değerlendirdiğimizde, hayat dışı toplam sigorta prim üretim hacminin %14.2’sini oluşturan sağlık branşında %3.2 oranında teknik kâr oluştu. Hayat dışı toplam sigorta prim üretiminde %16.6 paya sahip olan yangın branşındaysa %12.1’lik teknik kâr görüldü. Mühendislik sigortalarında teknik kârlılık yüzde 25.8 olarak gerçekleşti” diyen Pamukçu, bu sonuçlardan yola çıkarak, temel olarak oto sigortalarında geçmiş döneme göre görülen teknik kötüleşmenin konsolide sonuçlarının da olumsuz olmasına yol açtığının altını çizdi.
Kasko sigortalarında 2014 yılının ilk yarısında %20.3 olarak gerçekleşen teknik kârın, 2015 yılının aynı döneminde %12.1’e gerilediğini aktaran Pamukçu, “Bu branşta temel olarak geçen sene ön planda tutulan risk seleksiyonu, riske uygun fiyatlama ve doğru risk seçiminin son dönemlerde genel anlamda uygulanmadığı gözlemleniyor. Kasko sigortalarında görülen bu teknik eğilim, yıl içinde de devam ederse ve üretimde küçülme görülürse teknik sonuçların geçen seneden kötü olması kaçınılmaz olur” dedi.
Trafik sigortalarından da bahseden Pamukçu şunları söyledi: “2014 yılının ilk yarısında %18.8 olarak gerçekleşen teknik zarar, 2015 yılının aynı döneminde %57.1 olarak gerçekleşti. Bu branşta zararın 2015 yılının ilk yarısında artarak devam ettiğini analiz ediyoruz. Geçen sene ilk altı ay sonunda 405 milyon lira olarak görülen teknik zarar, 2015 yılının ilk altı ayında 1 milyar 227 milyon lira olarak gerçekleşti. Trafik sigortalarındaki zararın nedenlerinden bir tanesi, IBNR’deki artış olarak gösterilebilir. 2015 yılının ilk altı aylık dönemi sonunda, 2014 yıl sonuna göre net IBNR tutarlarında belirgin bir artış oldu ve bu artışın etkisi en yoğun olarak trafik sigortalarında görüldü. IBNR rakamlarında ilk altı ay sonunda görülen baz etkisi, yıl içinde teknik sonuçlar üzerinde azalacaktır.”
‘TRAFİKTE HÂLÂ EKSİK FİYATLAMA YAPILIYOR’
IBNR baz etkisinin yanı sıra trafik sigortalarında hâlâ yetersiz, daha doğrusu eksik fiyatlama olduğunu kaydeden Dr. E. Baturalp Pamukçu, sigorta şirketlerinin üzerlerinde taşıdıkları maliyetler artarken primlerin aynı oranlarda artmaması ve bedeni tazminat ödemelerindeki devam eden artışın trafikteki zararı körüklediğini dile getirdi.
“Bütün bunların yanında 1 Haziran 2015 itibarıyla yürürlüğe giren yeni trafik sigortası genel şartlarıyla araçlardaki değer düşüklüğü yeni bir teminat olarak tanımlandı, orijinal veya eşdeğer yedek parça kullanımına dair koşullar net olarak belirlendi, bedeni hasarlarda destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasına baz teşkil edecek mortalite tablosu ile tazminat değerleme faiz oranı belirlendi. Yayınlanan bu genel şartlar uygulamada belirsiz olan bazı noktaların netleşmesi ve standartlaştırılması açısından olumlu oldu” diyen Pamukçu, sektör açısındansa, genel şartlarda belirtilen başlıkların bir kısmının hasar maliyetlerini artıracak unsurlar taşıdığına değindi.
Pamukçu, sözlerini şu şekilde tamamladı: “2015 yılı sonunda teknik kâr veya zarar gerçekleşmesi özellikle trafik ve kasko sigortalarındaki teknik sonuçlara paralel olur. Bunun yanı sıra, yangın ve doğal afetler branşı teknik sonuçları olumlu etkiler.”