Karayollarında seyir halinde 19.5 milyon araç bulunduğunu belirten Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, pek çok sürücünün trafik sigortası ile kasko sigortası arasındaki fark konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını söyledi.
Trafik sigortasının zorunlu bir poliçe olduğunu kaydeden Musa Ülken, “Bu poliçeyi yaptırmadan trafiğe çıkmanın yüklü para cezası var, buna rağmen ülkemizdeki 10.3 milyon otomobilin 795 bini, 3.2 milyon kamyonetin 366 bini, 2.9 milyon motosikletin1.7 milyonu trafik poliçesi olmaksızın trafikte dolaşıyor. trafik sigortası olanların önemli kısmı ise bu ürünü kaskoyla karıştırıyor. Trafik sigortası trafik kazası sonucu karşı tarafa verilen hasarları, -her yıl Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen- limitler dahilinde karşılıyor. İsteğe bağlı sigorta türü olan kasko ise; trafik kazası, hırsızlık, yangın, sel, deprem gibi pek çok dış etken nedeniyle araçta meydana gelen hasarları, yani kişinin kendi birikimini güvence altına alıyor” dedi.
Eylül ayı itibarıyla 19 milyon 551 bin aracın karayollarında seyir halinde bulunduğu Türkiye'de, 3.7 milyondan fazla araç sahibinin olası bir kaza karşısında karşı tarafın hasarını belirli limit dahilinde güvence altına alan trafik sigortası dahi bulunmuyor. Trafik sigortası ve kasko sigortası bulunanların önemli kısmının ise her iki poliçenin sunduğu hizmet ya da avantajlar konusunda yeterli bilgisi yok.
Trafik Sigortası Yaptırılmasa Olur Mu?
Sigorta konusunda en yaygın olan poliçe türünün, trafik sigortası veya resmi ismiyle “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” olduğunu hatırlatan Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, yaygınlığın en önemli nedeninin esasen bu poliçeyi yaptırmanın yasal zorunluluk olmasından kaynaklandığına dikkat çekti.
Musa Ülken, “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de yaklaşık 3 milyonu motorsiklet olmak üzere, 19,5 milyona yakın araç seyir halinde. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) verilerinin farklı araç türlerine göre yaptığı çalışmaya göre, en iyi durumda olan otomobil kategorisinde bile araçların yüzde 7.7'sinde trafik poliçesi bulunmuyor. Bu oran yaklaşık olarak, kamyonlarda yüzde 20, traktörlerde yüzde 30, motosikletlerde ise yüzde 60'lara kadar çıkıyor. Diğer bir deyişle 3.7 milyondan fazla araç sahibi, yasal bir zorunluluğu yerine getirmiyor, belki daha vahimi, trafikte karşı tarafa verilen zararın karşılanması bakımından ise tamamen korunmasız durumdalar” dedi.
Trafik Sigortasının Kasko Sigortasından Farkı Nedir?
Diğer taraftan, sigorta bilincinin henüz istenilen seviyede olmamasının trafik ve kasko sigortasının sunduğu hizmetlerin farkının tam olarak anlaşılmamasına da sebep olduğunu kaydeden Musa Ülken şu uyarılarda bulundu: “Trafik sigortası genellikle Kasko sigortası ile karıştırılıyor. Bu durum, poliçe sahibinin farklı beklentilere girmesine yol açabiliyor. Trafik sigortasının, kasko sigortasından farkı, bu zorunlu sigortanın, kişinin kendisinde veya aracında ortaya çıkan zararları değil, karşı tarafa verilebilecek maddi ve bedeni zararları kapsıyor olmasıdır. Söz konusu bu zararlar -Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen limitler çerçevesinde- güvence altına alınır. Yaptırılmadığının tespit edilmesi halinde para cezası uygulanır, poliçe yaptırıncaya kadar söz konusu araç bağlanır yani trafikten men edilir.”
Kasko Sigortası Yaptırarak Neyi Satın Alıyoruz?
Kasko poliçeleri isteğe bağlı olarak yapılan bir poliçe türüdür. Trafik sigortasından farklı olarak kasko sigortası, esas olarak sigortalanan araçtaki risklerde devreye giriyor. Buna ek olarak; kasko poliçesinde, koltuk ferdi kaza teminatıyla, araçla seyahat eden sürücü ve yolcuların kaza sonucu uğrayacağı zararlar, ihtiyari mali mesuliyet teminatıyla karşı tarafa verilen ve trafik sigortası teminat limitlerinin üstünde kalan zararlar karşılanmakta.
Musa Ülken sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bu poliçenin sadece kazalar karşısında bir önlem olarak değerlendirilmesinin de doğru bir bakış açısı olmadığını söylemeliyim. Bu sebeple, araç sahiplerinin kasko poliçesi alırken, sadece fiyata değil, aldığı poliçenin ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığına bakmasında yarar var. Poliçeye ihtiyaç duyulan teminatları ilave ederek, güvence kapsamını daha da genişletebilir.”