Ortak risk paylaşımıyla dayanışmayı esas alan ve faiz hassasiyeti nedeniyle geleneksel sigorta ürünlerine uzak duran vatandaşlara yönelik alternatif model sunan “katılım sigortacılığı” nın işleyişine ilişkin usul ve esaslar bir yönetmelikle düzenlendi. Bu kapsamda Hazine Müsteşarlığı’nın hazırladığı ve 20 Eylül’de Resmi Gazete’de yayımlanan “Katılım Sigortacılığı Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği” 3 ay sonra yürürlüğü girecek. Katılım sigortacılığı Türkiye’de yeni yeni gelişiyor. Geçen yıl katılım sigortacılığı kapsamında büyük kısmı hayat dışı branşlarda 1,2 milyar liralık prim üretildi. Bu rakamın 2021 yılında 2,5 milyar liraya çıkarılması hedefleniyor. Böylece bugün toplam prim üretiminde yüzde 3 olan payın yüzde 6,2’ye çıkacağı tahmin ediliyor. Dünyada ise 308 şirket ve ‘pencere’nin hizmet verdiği katılım sigortacılığı pazarında prim üretimi 23 milyar doları aştı.
İlk Hedef 2,5 Milyar Lira
Yeni yönetmelikle katılım sigortacılığının yasal bir altyapıya kavuştuğunu vurgulayan Neova Sigorta Genel Müdürü ve Katılım Sigortacılığı Derneği Başkanı Özgür Koç, bu düzenleme ile katılım sigortacılığının tanımı, nasıl yapılması gerektiği, müşterinin bilgilendirilmesi, normal sigortadan farklarının müşteriye nasıl yansıtılacağı gibi hususların belirlendiğini söyledi. Dünyada 1970’li yıllardan bu yana kullanılan ve tekaful olarak bilinen katılım sigortacılığının geleneksel sigorta ürünlerine mesafeli yaklaşanlar için alternatif bir model sunduğunu hatırlatan Koç, “Yönetmelik sektör açısından önemli adım. Yabancı yatırımcının Türkiye’ye gelmesinde de büyük katkısı olacak. Bununla birlikte devletin katılım bankacılığında planladığı yeni yatırımlarla birlikte katılım sigortacılığı ciddi ivme kazanacak” dedi.
Yeni yönetmeliğin 2021 yılı için belirlenen 2,5 milyar liralık prim üretimi hedefini nasıl etkileyeceğiyle ilgili sorumuzu da yanıtlayan Koç şunları söyledi: “Trafik sigortasında yaşanan mevzuat değişiklikleri her ne kadar prim üretimini menfi yönde etkileyecek olsa da belirlemiş olduğumuz 2,5 milyar liralık hedef halen geçerli. Bu hedefe ulaşmak için ekstra gayret sarf ediyoruz. Bu yönetmeliğin yayımlanması da gayretimizi artıran ve motivasyonumuzu üst seviyelere taşıyan bir gelişme oldu. İnşallah resmi hale gelen katılım sigortacılığının önce ilkeler bazında sağlam temellere oturtulması ardından hacim olarak geniş bir kitleye taşınması bu gayretlerimizle mümkün olacaktır.”
İstanbul Finans Merkezi
2015 yılından bu yana “pencere modeli” yle katılım sigortacılığı hizmet verdiklerini belirten Doğa Sigorta Üst Yöneticisi (CEO) Nihat Kırmızı da, yeni yönetmeliğin İstanbul’un finans merkezi olması yönünde önemli bir destek sağlayacağına dikkati çekti. Sektörün en büyük sorunu olarak kabul edilen “penetrasyon oranı”nın artırılmasının çözümü noktasında da önemli kazanımlar sağlandığını anlatan Kırmızı, şöyle devame etti: “Yönetmelikle sigorta sistemine dahil olmamış birçok kişi ve kuruma da sigorta güvencesi sağlanacak. Bu da penetrasyonda artışı sağlayacak. Sektörün ihtiyacı olan güven konusu çözülmüş olacak. Hem sektör büyüyecek hem bu kesim, sigorta güvencesine girerek ani ve beklenmedik hasarların, kazaların ve zararların önüne geçilebilecek.”
"Vergisel boyut önemli"
Yeni yönetmeliği kendileri için “sevinç ve gurur kaynağı” olarak niteleyen ve sistemin “resmen tanındığını” belirten Neova Sigorta Genel Müdürü Özgür Koç, katılım sigortacılığının bundan sonra ihtiyaç duyacağı diğer düzenlemeler hakkında da düşüncelerini açıkladı. Koç şu konulara dikkat çekti: “Yan düzenleme olarak vergisel boyutta bizim için önem arz etmektedir. Bununla birlikte yakında yayımlanmasını beklediğimiz şuan taslak halindeki Faizsiz Finans Kanunu ile de bazı hususlar netleşecektir. İlerleyen dönemlerde katılım sigortacılığı özelinde teknik manada yeni düzenlemelerin yapılması kaçınılmazdır. Bu düzenlemelerin hazırlanmasında an itibariyle katılım sigortacılığı yapan şirketlerin uygulamada karşılaştıkları farklılıklar ve sıkıntılar ilgili mercilere yol gösterir mahiyette olacaktır. Bizler de yeni yasal düzenlemelerin çıkarılması hususunda üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız.”
