SAB Başkanı Doğan Şen, iklim değişikliği kaynaklı felaketlerin ve bunlara bağlı hasarların giderek arttığını söyledi. Şen, iklim değişikliğinin yol açtığı hasarlardan korunma ve sigortalı olma konusunda halkın eğitimine ilkokuldan başlayarak hız verilmesi gerektiğini kaydetti.
Sigorta Acenteleri Derneği (SAB) Başkanı Doğan Şen, dünyanın her bakımdan hızla değiştiğini söyledi. İnsanların ve devletlerin giderek daha materyalist olduğunu kaydeden Şen, “İnsanoğlu liyakat, aidiyet duygularından hızla uzaklaşarak bencilleşiyor, günü kurtarma yarışı içine giriyor. İnsan, doğa, hayvan sevgisi gibi bizi gelecek nesillere taşıyacak ulvi değerlerden, hümanizmden uzaklaşıyor” dedi.
Dünya nüfusu artarken ormanların azaldığını dile getiren Şen, sözlerine şöyle devam etti: “Yeraltı kaynaklarını paylaşamıyoruz. Çevreci enerji kaynaklarına geçmekte de geç kalındı. Bu nedenlerle doğayla çok oynadık ve dolayısıyla iklim değişikliği başladı.”
“HEP ‘EN’LERİ YAŞIYORUZ”
Artık haberlerde ve meteoroloji yorumlarında hep ‘en’leri yaşadığımıza dikkat çeken Şen, “Son 10 yılın en sıcak ayı, bir ayda yağacak yağmur bir saatte yağdı, en yıkıcı kasırga, en kurak ay, suların en çok yükseldiği yıl… Bunlar gibi haberlere alıştık. Doğa hasarları her ülkede farklı özelliklerde devamlılık ilkesi ile ortaya çıkıyor. Bazı ülkelerde kasırga, bazı ülkelerde aşırı yağış, kuraklık, sel basması, heyelan olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
İklim değişikliği kaynaklı hasarların beklenen hasar olma eğilimine girdiğini ifade eden Şen, “Oysa, sigortacılığın ana prensiplerinden biri beklenmedik ve umulmadık risklere karşı teminat vermektir. Bu nedenle, bazı reasürans şirketleri bazı bölgeler için fırtına, sel teminatları vermiyorlar veya çok yüksek prim, muafiyet teklif ediyorlar” dedi.
ABD’yi etkisi altına alan Irma kasırgasının milyarlarca dolar hasar ve 100’e yakın can kaybına neden olduğunu hatırlatan Şen, bazı sigorta şirketlerinin kasırga bölgelerine seyahat edenlerin teminatlarının geçersiz olduğunu duyurduğunu da sözlerine ekledi.
Doğan Şen, kasırgaların başlıca zararlarını şu şekilde sıraladı: “Can kayıpları; mal kayıpları; altyapının zarar görmesi neticesi ortaya çıkan salgın hastalıklar, genel sağlık sorunları, psikolojik tahribat; yaban bitki örtüsünün değişmesi, ekolojik dengenin bozulması; tarım arazilerinin tahrip olması ile seyahatlerin iptali, global ekonomik bozulma.”
ÜLKEMİZDE DURUM
“Ülkemiz için en büyük doğa afeti deprem olarak kabul edilmişken, 2017 yılında özellikle dolu, aşırı yağışlar ve fırtına da önemli doğa olayları olarak kayıtlara geçti ve bunun sürekliliği gündemde” diyen Şen, şu şekilde devam etti: “Ülkemizde 1999 depreminden sonra adetsel bazlı en büyük katastrofik hasarın bu neticede olduğu, sektör olarak böyle bir anda çok sayıda hasarı karşılamak için yeterli hazırlığımızın olmadığı görüldü.”
Özellikle dolunun neden olduğu 40 bin araç hasarı olduğunu aktaran Şen, binlerce evin dış cephesinde, çatı, balkon ve cam hasarları meydana geldiğini söyledi. Seraların da zarar gördüğünü belirten Şen, “Henüz açılmamış hasar dosyaları var ve hasarın adedi, ödenen hasar, muallak hasar tutarı gibi konularla ilgili net bir bilgi yok” diye konuştu.
Doğan Şen, şunları söyledi: “Servisler yetersiz, düzeltme yapacak istasyon yok. Hasar bedellerini düşürecek, genel şartlara aykırı teklifler, eksper sayısının yetersiz olması, poliçelerin yetersiz olması, hasarsızlık tenzilatının bozulması gibi birçok konu, müşteri ile sigorta şirketi arasında güven duygusunun zarar görmesine neden oldu.”
“DOLU HASARLARI İÇİN TEK BİR DOSYA AÇILMALI”
Ancak yine devreye biz acenteler girdik, bunun çok sıra dışı bir afet olduğunu müşterilerimize anlattık, ikna ettik, beklemelerini rica ettik” diyen Şen, Acentenin Geleceği Platformu olarak Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne (SBM) yaptıkları ziyarette dolu hasarlarının tek hasar dosyası olarak açılması gerektiğini anlattıklarını kaydetti.
Dolu hasarından aracın farı, kaportası ve camının zarar gördüğünü dile getiren Şen, “Müşteri camcıya, oto elektrikçisine, kaportacıya ayrı ayrı gidip hasar dosyası açtırıyor. Bu da SBM kayıtlarında üç ayrı hasar gibi görünüyor. Oysa tek hasar var, bu yanlışlığa düşülmemesi için gerekli tedbirlerin alınmasını önerdik” dedi.
“SİGORTA EĞİTİMİ İLKOKULDA BAŞLAMALI”
İklim değişikliği kaynaklı hasarların dünyada olduğu gibi ülkemizde de artarak süreklilik göstereceği beklentisinin yüksek olduğunu vurgulayan Doğan Şen, “Bu nedenle, tüketicilerin elindeki tek korunma yöntemi, kıymetlerini sigortalatmak olacaktır. Devlet ve yerel yönetimlerin de dere ve dere yataklarına bina yapılmaması, afet yönetmeliğine uygun binalar yapılması, altyapıların iyileştirilmesi, toplanma alanlarının oluşturulması gibi bir dizi tedbir alması gereklidir. İklim değişikliğinin yol açtığı hasarlardan korunmak, sigortalı olmak konusunda halkın eğitimine ilkokullardan başlayarak hız verilmelidir” diye konuştu.
Şen sözlerini şu şekilde tamamladı: “Biz SAB olarak sigortalı olmanın bizleri nasıl koruduğunu, çevremize, insanlara, hayvanlara saygılı olunması halinde gerek ülke gerekse birey olarak nasıl kazanımlar elde ettiğimizi ‘Karagöz sigortalandı’ perde oyunumuzla çocuklara anlattık. CD olarak çoğalttık ve okullara dağıttık. Tabii imkanlarımız çok sınırlı, üyelerimizden alabildiğimiz küçük aidatlarla katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Tüm acenteleri SAB çatısında birlik olmaya çağırıyoruz, birlik olursak güçlü oluruz, daha etkin mücadele verebiliriz.”
