Hareketli bir yılı geride bırakmaya hazırlanan sigorta sektörü açısından 2018 gündemi de yoğun. TSB Genel Sekreteri Akif Eroğlu, hazırladıkları yeni eylem planına dikkat çekti. Yürüttükleri projeler noktasında özellikle istatistikle çalışan bir endüstri olarak data kalitesinin ve desenin artırılmasına yönelik bir projeye de başladıklarını ifade eden Eroğlu, "Yine tıpkı kredi notu gibi sigortalı için bir sigorta puanlama projesinin de tasarım aşamasındayız” dedi.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreteri Akif Eroğlu, sektörün karşı karşıya bulunduğu güncel ve kronikleşmiş sorunların çözümü için yapısal çözümler geliştirmeye çalışırken diğer yandan da endüstrinin derinleşmesine ve penetrasyonunun artırılmasına katkıda bulunmak amacıyla bir dizi eylemi hayata geçirmeye çalıştıklarını açıkladı.
Dünya gazetesinin sektörel ekinde yer alan habere göre, hayat dışı segmentte şirketleri olumsuz etkileyen trafik branşı ile ilgili olarak, en temel sorun olan trafik kazalarının azaltılması noktasında TSB olarak ilişkili tüm taraflarla birlikte harekete geçtiklerini bildiren Eroğlu, “Başta İç işleri Bakanımız desteği olmak üzere, Emniyet Genel Müdürlüğümüz, Karayolları Genel Müdürlüğümüz, Şoförler Federasyonumuz, Hazine Müsteşarlığımız ve diğer sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışıyoruz” dedi. Eroğlu, ayrıcayargı tarafında sigorta hususlarının önemli yer oluşturması nedeniyle gerek Yargıtay Sigorta daireleri ile gerek Adalet Akademisi ile yakın temasta olmaya gayet gösterdiklerini anlattı.
KREDİ NOTU GİBİ NOT OLACAK
Yürüttükleri projeler noktasında özellikle istatistikle çalışan bir endüstri olarak data kalitesinin ve desenin artırılmasına yönelik bir projeye de başladıklarını ifade eden Eroğlu, şöyle devam etti: “Yine tıpkı kredi notu gibi sigortalı için bir sigorta puanlama projesinin de tasarım aşamasındayız. Tabi asıl hedefimiz olan sigortacılığın gelişmesi ve ekonomideki öneminin ve derinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar da yürütmekteyiz. Bu bağlamda hedefimiz hâlihazırda finans sektöründe, yaklaşık yüzde 4 olan sigortacılığın ve bireysel emekliliğin payının daha da yukarılara taşınmasıdır.”
Alacak sigortası gibi son derece kritik ama penetrasyonu düşük ürünlerin yaygınlaştırılmasının da sektöre ivme katacağma işaret eden Eroğlu, dijital dönüşümün sektörlerinin de çalıştığı bir başka alan olduğundan bahsetti. Ayrıca mevzuat altyapısı oluşmaya başlayan faizsiz finans sistemi ve katılım sigortacılığının geliştirilmesinin de 2018 yılında çalışacakları bir başka alan olduğunu söyledi.
TAVAN FİYAT KAYGILANDIRDI
Güncel konularla ilgili yorum yapan ve 2016 yılında hem büyüme hem kârlılık açısından hayat dışı branşlarda faaliyet gösteren şirketleri pozitif destekleyen trafik sigortasının, bu yıl tavan tarife ve havuz uygulaması getirilmesi nedeniyle tam tersi etki yaptığını kaydeden Eroğlu, büyümeyi ve kârlılığı negatif etkileyen uygulamanın hayat dışı branşlarda faaliyet gösteren şirketlerde kaygıya neden olduğunun altım çizdi. Zorunlu trafik sigortasının son 11 yıldır zarar ederek şirketlerin mali bünyelerini tehdit eder konuma geldiğini vurgulayan Eroğlu, bu yıl geçilen tavan prim uygulamasının ardından yaptıkları hesaplamalara göre sektörün toplam zararının yaklaşık 2,3 milyar lira olacağını belirtti. Buna karşılık, tamamlayıcı sağlık ürünlerindeki büyümenin önümüzdeki dönemde de sürmesini beklediklerini aktaran Eroğlu, şu bilgileri verdi: “Hayat sigortalarında yazılan primlerin yüzde 52 oranında artışı da kayda değer bir gelişme olup, bireysel krediler bağlantılı sigortaların başım çektiği sektörün kredi vadelerindeki uzamaya paralel olarak primlerinde önemli artış yaşandığını belirtmekte fayda var. Ayrıca sigortanın pahalı olmadığı, küçük bütçelerle ciddi teminatlar alınabileceğine yönelik toplumlunuzu bilinçlendirmeyi Birliğimizin öncelikli görevi addediyoruz”.
TÜRKİYE’DE PRİM ÜRETİMİ ABD’NİN 10’DA BİRİ
TSB Genel Sekreteri Eroğlu, sigorta sektörünün yüzde 4iük payını yükseltmek istediklerini anlatırken şu noktaya dikkat çekti: “Avrupa ile karşılaştırdığımızda, ülkemizde bireylerin sigortaya ayırdığı bütçenin oldukça düşük olduğunu görüyoruz. 2016 yılında, Avrupa’da prim üretiminin GSYH’ye oranı ortalama yüzde 6,7 olurken ülkemizde bu oran yüzde 1,6 olarak gerçekleşmiş. Ayrıca kişi başına düşen prim tutarında da Avrupa’da kişi başına düşen ortalama prim tutarı 1620 dolar, Türkiye’de ise 165 dolar oldu. Bireysel emeklilik sistem (BES) için de aynı durum söz konusu. OECD ülkelerinde özel emeklilik fonları GSYH’nin ortalama yüzde 123,6’sını oluştururken Türkiye’de BES fonlarının GSYH’ye oranı yüzde 2,1 olarak gerçekleşti”.
