Politik risk ile fidye ve adam kaçırma sigortalarında uzman olan Borkers House Başdanışmanı Arzu Gülkan Geerding, Türkiye'de kurumların aynı Batı dünyasında olduğu gibi Irak, Suriye, Güney Amerika, Afrika, Pakistan ve Afganistan gibi ülkelere gönderdiğinde çalışanlarını fidye sigortası yaptırdığını söyledi.
Kurumların tüm çalışanlarını 50 ile 200 bin dolar arasında sigortaladığını ve bunun karşılığında her bir çalışanı için 3-5 milyon dolar arasında teminat sağladığını anlatan Gülkan, şirket sahiplerinin şirketleri aracılığı ile ailelerini de kaçırılmalara karşı sigortaladığını belirtti. Habertürk gazetesinde yer alan habere göre, bu ülkelerde adam kaçırmak için profesyonel örgütlerin oluştuğu bilgisini veren Gülkan, bu nedenle fidye sigortasının önemli olduğunu ifade etti. Gülkan, fidye sigortasında emekli polis ve askerlerden danışmanlık aldıklarını ve bu profesyonel kişilerin yönlendirmesi olmadan kaçırılma olaylarında ciddi sorunlar yaşanabileceğini kaydetti.
“LİBYA’DAN SONRA YAPTIRIYORUZ”
Politik risk sigortasının ise şirketlerin yurt dışında yaptığı proje ve ihracatı kapsadığını dile getiren Gülkan, yabancılara yönelik kamulaştırma ve zorla ortak yapma girişimlerinin de saf politik risk kapsamında ele alındığını söyledi. Bazı hükümetlerin kendilerinden önceki hükümetlerin ruhsatları ve izinleri kabul etmediklerini de hatırlatan Gülkan, “Özellikle Libya’daki iç savaş ve Rusya’daki ambargodan sonra Türk şirketler politik risk sigortası yaptırıyor. İnşaat, enerji alanında faaliyet gösteren holdingler başı çekiyor. İhracatçılar ise proje bazında sigorta yaptırıyor. Bankalar da riskli ülkelere verdikleri teminat mektubu karşısında politik risk sigortası istiyor” dedi.
TÜRKİYE’NİN LİMİTLERİ DOLMAYA BAŞLADI
Gülkan’ın verdiği önemli bir bilgi de Türkiye’de yatırım yapan şirketlerin büyük çoğunlukla politik risk sigortası yaptırdığı, öyle ki artık bu sigortaların satıldığı reasürans şirketlerinde Türkiye limitlerinin dolmaya başladığı yönünde. Gülkan, bir oran verilememekle birlikte reasürans şirketlerinin her ülkeye karşı aldığı riskin miktarının bulunduğunu, birçok reasürans şirketinde Türkiye risklerinin büyük bölümünün dolmuş olabileceğini kaydetti. Bu durumda şirketler Türkiye’ye yatırım yapmak istediğinde bu sigortayı alamadığı için vazgeçebiliyor.
