Sabancı Holding Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer, sigorta sektöründe Türkiye'nin ciddi bir potansiyele sahip olduğunu söyledi
Sabancı Holding Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer, sigorta sektöründe Türkiye'nin ciddi bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, "Sabancı penceresinden baktığımız zaman da sigorta sektörünü stratejik bir büyüme alanı olarak değerlendiriyoruz." dedi.
Dinçer, AA'ya yaptığı açıklamada, Türkiye'de hayat dışı (trafik, kasko, yangın, nakliyat, sağlık...) sigorta sektörünün toplam büyüklüğünün bu yıl 36-37 milyar lira düzeyinde bulunduğunu bildirdi.
Türkiye'de sigorta sektörünün büyüklüğünün milli gelirin yüzde 1,2'si kadar olduğunu kaydeden Dinçer, bunun dünya ölçeğinde küçük bir rakam olduğunu fakat Türkiye'de sektörün hızlı büyüdüğünü dile getirdi.
Dinçer, "Türkiye'de sigorta sektörünün büyüme rakamlarına baktığımız zaman son 5-10 yılda çok hızlı bir büyüme görüyoruz. Bu anlamda Türkiye'nin ciddi bir potansiyele sahip olduğunu görüyoruz. Sabancı penceresinden baktığımız zaman da sigorta sektörünü stratejik bir büyüme alanı olarak değerlendiriyoruz." diye konuştu.
Bu yıl sigorta sektöründe yüzde 5 civarında bir büyüme olacağını tahmin ettiklerini anlatan Dinçer, şöyle devam etti:
"Geçen sene trafik sigortalarında çok hızlı bir büyüme olmuştu. Bu da 2016'da toplam pazara çok ciddi bir büyüme etkisi yarattı. Baz etkisi dolayısıyla bu sene daha düşük bir büyüme olacağını tahmin ediyoruz. Bildiğiniz gibi pazarın aşağı yukarı 3'te 1'ini oluşturan zorunlu trafik sigortalarına nisan ayında bir tavan fiyat uygulaması geldi. Fiyatlar geriye gitti. Bunun etkisiyle bu yıl sektörde büyümenin yüzde 5 civarında olacağını öngörüyoruz ama trafiği dışarıda bırakırsanız diğer branşlarda çift haneli, yüzde 13-15 bandında büyüme gözüküyor."
Zorunlu trafik sigortasındaki tavan fiyat uygulamasını değerlendiren Dinçer, "Tabii ki biz serbest piyasa ekonomisinden yanayız. Bu konuda biraz şikayetler vardı ve hükümet bir adım attı. Şu anda oldukça stabilize olduğunu düşünüyorum, piyasa bir dengeye geldi. Bu tavan uygulamasının da kalkabileceğini düşünüyorum. Belki bu uygulama yeni yılda kalkar." değerlendirmesinde bulundu.
Sigorta sektörünün, genel ekonomik büyümenin yaklaşık yüzde 50 fazlası hızında büyüdüğüne işaret eden Dinçer, sektörde çift haneli ciddi bir büyüme olduğunu, bunun gelecek 10 yılda da böyle sürmesini beklediklerini vurguladı. Dinçer, 20 yıl önce daha çok şirketler, iş yerleri sigortalanırken, bugün bireysel sigortanın daha önem kazandığına dikkati çekti.
4 araçtan biri kaskolu
Zorunlu trafik sigortası ve kaskonun çok farklı ürünler olduğunu kaydeden Dinçer, zorunlu trafik sigortasının diğer araçlara ve şahıslara verilen zararın teminatını kapsadığını, kaskonun ise kişinin kendi aracına gelebilecek hasarı karşıladığını anımsattı.
Trafik sigortasının zorunlu, kaskonun ise kişilere bağlı olduğunu ifade eden Dinçer, "Trafik sigortası zorunlu olmasına rağmen Türkiye'de penetrasyonu araç tipine göre yüzde 85-90 bandında. Kasko ise yüzde 25 civarında. Yani Türkiye'de her 4 araçtan birinin kaskosu bulunuyor. Kasko oranı bölgeden bölgeye değişiyor, İstanbul'da biraz daha yüksek." dedi. Zorunlu deprem sigortası oranının da yüzde 45 civarında bulunduğunu kaydeden Dinçer, Türkiye'de yaklaşık 2 konuttan bir tanesinin zorunlu deprem sigortası bulunduğunu, insanların ev aldığında ilk yıl sigorta yaptığını, ikinci yıldan sonra ise sigorta yapma oranlarının azaldığını dile getirdi.
Bireysel emeklilik
Türkiye'de bireysel emeklilik sisteminin 14 yıllık bir geçmişi bulunduğunu, bu kadar kısa sürede önemli bir yere geldiğini belirten Dinçer, devletin bu yöndeki teşvik çalışmalarını da çok değerli bulduğunu söyledi. Otomatik katılımla birlikte bireysel emeklilik sisteminin 10 milyon kişiyi geçtiğini anlatan Dinçer, "Sektör çok hızlı büyüyor. Şu anda aşağı yukarı 70-75 milyar lira civarında fon büyüklüğü var. Bu da yıllık yüzde 25-30 büyüyor. Devletin yüzde 25'lik teşvikinin çok ciddi katkısı oldu. Önümüzdeki yıllarda da çok hızlı büyümesini bekliyoruz." dedi.
Tasarrufun önemine dikkati çeken Dinçer, Türkiye'de halen yüzde 25 civarında olan tasarruf oranlarının yüzde 35-40'lara çıkması gerektiğini dile getirdi. Dinçer, "Gelişmekte olan ülkelerde bilhassa Doğu Asya'da tasarruf oranları çok yüksek. Bizde de gönül ister ki yüzde 35-40'lara çıksın ki Türkiye'nin büyümesi için gerekli kaynaklar yurt içinden sağlansın." diye konuştu.