Türkiye’nin sigortacılık konusunda dünya standartlarının çok gerisinde kaldığını ifade eden PASAD Başkanı H. Necmi Üze, pazarlama sisteminin eksikliği her zaman duyulduğunu söyledi. Üze, “Kişi başı sigorta üretiminin kısa sürede dünya ortalamasının üzerine çıkması olmayacak iş değildir. Ülkemiz sigortacılık konusunda bakir bir pazardır ve etki alanı içindeki çevre ülkeler konusunda da stratejik öneme sahiptir” diye konuştu. Üze şunları söyledi:
“Sektörün ülkemizdeki potansiyeli yeteri kadar değerlendirememesinin ana sebebi büyük ve güçlü dağıtım kanallarının oluşturulamamış olması, küçük dağıtım kanallarının ise iyi organize edilememiş olmasından kaynaklanmaktadır. Büyük dağıtım kanalları hem sigorta şirketlerinin fiyat politikalarının pazar payı yerine kârlılığı hedefleyen politikalara dönüşmesini hem de branş bazında üretim dağılımını dengeleyecek, küçük dağıtım kanalları ise branş bazında üretim dengesinin oluşturulmasına katkı sağlarken, üretimin en ücra noktalara ulaşmasını sağlayacak yegâne kanallardır.
Günümüzde sektörün sağlıklı bir fon yapısına sahip olduğu söylenemez. Fon yapısının üstlenilen riskle doğru orantıda büyümemesinin ana nedeni fiyat politikaları ile branş bazındaki üretim dengesizliğidir. Sigorta şirketlerinin pazar payı yerine kârlılığı hedeflemeleri halinde başta sektör zararı olmak üzere pek çok sıkıntı ortadan kalkacak sigortacılığın yurt içi hasıla oranı yükselecektir. Ayrıca toplumun ihtiyacı olan pek çok ürün pazarlama organizasyonunun yetersizliği ve emek getiri dengesinin kurulamaması nedeniyle topluma ulaştırılamamaktadır. Ürünlerin revize edilerek içi dolu ürünler haline getirilmesi ve emek getiri dengesinin oluşturulması branş dağılımı dengelerini kısa zamanda düzeltecektir.
‘PAZARLAMA SİSTEMİNİN GÜÇLÜ BİR YAPIYA DÖNÜŞMESİNİ SAĞLAYABİLECEK TEK KANAL SİGORTA ACENTELERİDİR’
Sigorta acentelerinin her tip pazarlama sisteminin ana yapı taşı olduğunu söyleyen Üze şunları öyledi: “Bu çok önemli meslek grubunun sorunları çözülmeli, çalışma alanları genişletilerek kendilerini geliştirebilecekleri bir zemin oluşturulmalıdır. Bu gerçekleştiğinde acente camiası sektörü bulunduğu yerden çok daha yükseklere taşıyacak güce, bilgi ve deneyime sahiptir.
Bugün sektör ne yazık ki büyümeyi sağlayabilecek melekelere sahip değildir. Bazı sigorta şirketleri sağlam bir satış sistemi oluşturarak olması gereken fiyatlarda poliçe satmayı hedeflemek yerine müşterilerine büyük indirimlerle direk satış yapmayı vadetmektedir. Olması gereken fiyatların altında satılan poliçeler maalesef büyük mağduriyetlere ve toplumun sigortacılık sistemine olan güveninin yok olmasına sebep olmaktadır. Ayrıca direk satış maliyeti acente maliyetinden daha az olmadığı gibi, sektörü iyi tanımayan ve çok sık değişen amatör elemanlar vasıtasıyla yapılan bu satış hasar prim dengesinin bozulmasını da beraberinde getirecektir.
Mevzuattaki yeni düzenlemeler, teknolojik etkiler, ülke ekonomisinin hızlı gelişimi ve yoğun rekabet sektörde ölçek ekonomisi şartlarının oluşmasına neden olmuştur. Bu şartlara uyum sağlamak sistem içindeki istisnalar dışında tüm oyuncular için kaçınılmazdır. Kamu otoritesi de yeni çıkan acenteler yönetmeliğinin ilk maddesinde, ‘’sigorta acenteliği faaliyetinin sigortacılık sektörüne olan güvenin artırıcı biçimde sürdürülmesini ve sözleşme taraflarının hak ve menfaatlerinin korunmasını teminen acentelik sisteminin kurumsallaşmasının sağlanması’’ ibaresiyle kurumsallaşmaya verdiği önemi açıkça vurgulamıştır.
Güçlü bir pazarlama sisteminin kurulabilmesi için planlı bir yapılanmaya ve bunu destekleyecek yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır. Bu yapılanmada en önemli yapı taşları sigorta şirketleri ve sigorta acenteleridir. Sadece satıştan komisyon alan sigorta acenteleri mekân, donanım, personel, kıdem ihbar tazminatları, iletişim, satış, tanıtım ve benzeri masrafların büyük bölümünü sigorta şirketlerinin üzerinden alarak kendileri üstlenmiştir. Bu nedenle her iki tarafın da birbirinin haklarına saygı duyması ve adil bir çalışma sisteminin oluşturulması gerekmektedir. Bu uyumun sağlanması ve karşılıklı bir güven ortamının oluşturulması her iki tarafa olduğu kadar topluma ve ülkeye de büyük kazanımlar getirecektir.
Sonuçta birçok problem olsa da problemlerin çözümü o kadar da zor değildir ve genelde olduğu gibi sigortacılık konusunda da ülkemizin önü çok açıktır.”